Tercihim : Evet ancak Sn. Rektörün açıklamasından farklı
Görüşüm:
Eğitim ve öğretim Ulusumuz'un ve dünyanın ihtiyaclarına göre planlanmalı
ve gereği organize edilmelidir.
Şişecam Düzcam Grubu'nda (Trakya Cam San. A.Ş.) 33 yıl çalışarak 2005
Nisan ayı sonunda Fabrika Müdürü iken emekli oldum.
Yöneticiliğim sırasında mühendis alacağımız zaman aday özelliklerini
belirlerken ODTÜ, Boğaziçi üniversitelerinin İTÜ'den önce tercih
edilmesine çok üzülmekteydim. Bunun başlıca nedeni İngilizce ODTÜ ve
Boğaziçi mezunlarının İngilizce bilmeleriydi. Ne yazıkki bu tercihlerimizi
diğer İTÜ mezunu yönetici arkadaşlarımızla birlikte içimiz burkularak
yapmaktaydık.
Evet işe eleman alımında ne yazıkki Yabancı lisan'la eğitim yapan İTÜ'ye
göre çok genç sayılacak üniversitelerin mezunları tercih edilmektedir.
Görüşlerini belirten arkadaşların çoğu lisan bilmenin şart olduğunu fakat
teknik eğitim ile lisan eğitiminin farklı olduğunu belirtmektedirler.
Ayrıca yabancı lisanda konuyu öğrencilere tam olarak aktarmanın mümkün
olamayacağını açıklamaktadırlar.
Türkçemizin günümüz koşullarında içinde bulunduğu durumu görmezlikten
gelemeyiz. Cafe, Restoran, Pub, Bar, bir çok dükkan isimleri, alışveriş
merkezi isimleri, saymakla bitmeyecek kadar yabancı sözcük (çoğu
İngilizce) günlük yaşamımızın bir parçası olmuştur.
Diğer taraftan teknik terimlere baktığımızda Türkçe olarak bulacağımız
sözcüklerin sayısı son derece azdır.
Ayrıca fen bilimleri ve teknik konularla ilgili yabancı lisanla yazılmış
eserler ile Türkçe yazılmış eserleri incelediğimizde öğrencinin
anlayabilmesi bakımından yabancı lisanda yazılanların bariz bir üstünlüğü
vardır.
Ancak Sn. Rektörün baskısıyla Senatonun kararı doğrultusunda kısa bir
sürede (en çok 2 yıl olarak belirtilmiştir) tamamen İngilizce eğitime
geçilmesi bence mümkün değildir. İTÜ öğretim kadroları ile eğitim
kitaplarının böylesi kısa bir sürede hazır olması teknik olarak mümkün
değildir.
Bu geçişin tüm ayrıntılarıyla en iyi bir şekilde planlanması, tarihlere
bağlı olarak hedeflerin konulması şarttır.
Ayrıca farklı alternatiflerin de çözüm olarak düşünülmesinde yarar vardır.
Örneğin %30 İngilizce eğitime benzer şekilde alternatif çözümler
oluşturulabilir.
Pilot olarak seçilen fakülte yada bölümler hem tamamen İngilizce hem de
Türkçe eğitim verecek şekilde organize edilebilir. Öğrenci seçimleri buna
göre yapılabilir. Alınacak sonuçlar gözlenerek, yapılmış olan plan revize
edilebilir.
Diğer taraftan elektronik sözlükler, ve elektronik çevirilerin hızla
gelişmekte olduğu bir dönemden geçiyoruz. Kanaatimce en çok 10 yıllık bir
dönemde farklı ana dilleri olan bireyler birbirleriyle kendi lisanlarını
kullanarak iletişim sağlayabileceklerdir. Yani geliştirilecek elektronik
gereçlerle Çinli Çince konuşacak biz Türkçe anlayacağız; biz Türkçe
konuşacağız Çinli Çince anlayacak. Bu şartlarda yabancı lisan ile eğitim
vermenin bir değeri ve anlamı olacak mı? Bu hususun akademik platformlarda
ciddi bir şekilde tartışılıp irdelenmesi gereklidir.
Özetle üniversitemizin teknik eğitimli eleman üreten bir kurum olduğu ve
hitap ettiği pazardaki talebe yönelik olarak eğitimini organize etmenin
kurumun geleceği bakımından yaşamsal önemi olduğunu unutmamalıyız. Hedef
yalnızca tamamen İngilizce eğitim vermek değildir, aksine ulusal
uluslararası başarılara imza atacak mühendisler mezun etmek, araştırmaları
ve ulaştıkları sonuçlarla dünya çapında ses getirmektir.
Selam ve saygılarımla.
Görüşüm:
Eğitim ve öğretim Ulusumuz'un ve dünyanın ihtiyaclarına göre planlanmalı
ve gereği organize edilmelidir.
Şişecam Düzcam Grubu'nda (Trakya Cam San. A.Ş.) 33 yıl çalışarak 2005
Nisan ayı sonunda Fabrika Müdürü iken emekli oldum.
Yöneticiliğim sırasında mühendis alacağımız zaman aday özelliklerini
belirlerken ODTÜ, Boğaziçi üniversitelerinin İTÜ'den önce tercih
edilmesine çok üzülmekteydim. Bunun başlıca nedeni İngilizce ODTÜ ve
Boğaziçi mezunlarının İngilizce bilmeleriydi. Ne yazıkki bu tercihlerimizi
diğer İTÜ mezunu yönetici arkadaşlarımızla birlikte içimiz burkularak
yapmaktaydık.
Evet işe eleman alımında ne yazıkki Yabancı lisan'la eğitim yapan İTÜ'ye
göre çok genç sayılacak üniversitelerin mezunları tercih edilmektedir.
Görüşlerini belirten arkadaşların çoğu lisan bilmenin şart olduğunu fakat
teknik eğitim ile lisan eğitiminin farklı olduğunu belirtmektedirler.
Ayrıca yabancı lisanda konuyu öğrencilere tam olarak aktarmanın mümkün
olamayacağını açıklamaktadırlar.
Türkçemizin günümüz koşullarında içinde bulunduğu durumu görmezlikten
gelemeyiz. Cafe, Restoran, Pub, Bar, bir çok dükkan isimleri, alışveriş
merkezi isimleri, saymakla bitmeyecek kadar yabancı sözcük (çoğu
İngilizce) günlük yaşamımızın bir parçası olmuştur.
Diğer taraftan teknik terimlere baktığımızda Türkçe olarak bulacağımız
sözcüklerin sayısı son derece azdır.
Ayrıca fen bilimleri ve teknik konularla ilgili yabancı lisanla yazılmış
eserler ile Türkçe yazılmış eserleri incelediğimizde öğrencinin
anlayabilmesi bakımından yabancı lisanda yazılanların bariz bir üstünlüğü
vardır.
Ancak Sn. Rektörün baskısıyla Senatonun kararı doğrultusunda kısa bir
sürede (en çok 2 yıl olarak belirtilmiştir) tamamen İngilizce eğitime
geçilmesi bence mümkün değildir. İTÜ öğretim kadroları ile eğitim
kitaplarının böylesi kısa bir sürede hazır olması teknik olarak mümkün
değildir.
Bu geçişin tüm ayrıntılarıyla en iyi bir şekilde planlanması, tarihlere
bağlı olarak hedeflerin konulması şarttır.
Ayrıca farklı alternatiflerin de çözüm olarak düşünülmesinde yarar vardır.
Örneğin %30 İngilizce eğitime benzer şekilde alternatif çözümler
oluşturulabilir.
Pilot olarak seçilen fakülte yada bölümler hem tamamen İngilizce hem de
Türkçe eğitim verecek şekilde organize edilebilir. Öğrenci seçimleri buna
göre yapılabilir. Alınacak sonuçlar gözlenerek, yapılmış olan plan revize
edilebilir.
Diğer taraftan elektronik sözlükler, ve elektronik çevirilerin hızla
gelişmekte olduğu bir dönemden geçiyoruz. Kanaatimce en çok 10 yıllık bir
dönemde farklı ana dilleri olan bireyler birbirleriyle kendi lisanlarını
kullanarak iletişim sağlayabileceklerdir. Yani geliştirilecek elektronik
gereçlerle Çinli Çince konuşacak biz Türkçe anlayacağız; biz Türkçe
konuşacağız Çinli Çince anlayacak. Bu şartlarda yabancı lisan ile eğitim
vermenin bir değeri ve anlamı olacak mı? Bu hususun akademik platformlarda
ciddi bir şekilde tartışılıp irdelenmesi gereklidir.
Özetle üniversitemizin teknik eğitimli eleman üreten bir kurum olduğu ve
hitap ettiği pazardaki talebe yönelik olarak eğitimini organize etmenin
kurumun geleceği bakımından yaşamsal önemi olduğunu unutmamalıyız. Hedef
yalnızca tamamen İngilizce eğitim vermek değildir, aksine ulusal
uluslararası başarılara imza atacak mühendisler mezun etmek, araştırmaları
ve ulaştıkları sonuçlarla dünya çapında ses getirmektir.
Selam ve saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.