İTÜ Senatosunun aldığı %100 İngilizce eğitim kararına yönelik karşıt
ve
yandaş görüşler yeterince yayınlandı.
Her şeyden önce karşılıklı sevgi ve saygı içinde yapılan bu görüş alış
verişini demokratik anlayış içinde yaşamış olmamız çok önemli idi.
Hangi görüşte olursak olalım, hiç kimsenin yurtseverliği diğerinden fazla
değildir. Sadece doğru ya da yanlış düşünmekten bahsedebiliriz. Doğru
veya yanlışın değişik konjonktürlerde değişkenlik arz etmesi bile haklılık
payının öyle kolaylıkla paylaşılamayacağını göstermektedir.
Benim görüşüm ise şöyle,
Emperyalizmin "menfur emelleri" ve "sinsi tuzakları" bazı
arkadaşlarımız tarafından yeterince dikkate alınmamaktadır. Bu nedenle olaya günlük
pratik açısından bakılmakta ve uzak gelecekte Türkçenin "bilim ve kültür
dili" olarak kendi halkı tarafından "marjinalleştirileceği" gerçeği göz ardı
edilmektedir.
Gelecek nesillerin ise bu durumda "başkalarına hayran" köklerini
öğrenmemeğe, araştırmamağa ve hatta reddetmeğe varacak bir "aşağılık
kompleksine" itilmeleri kaçınılmaz olacaktır.
Bu gün bile AB'nin dayattığı görüş ve standartlarla, "bir türlü adam olamayacak olan"
bizleri adam edeceği görüşleri söylenmektedir. Ülkemizin hali hazırda şiddetli bir
"psikolojik savaş" içinde bulunduğu hangimiz tarafından inkar edilebilir?.
Bunun daha çok süreceği de kaçınılmaz bir olgu değil midir ?. O zaman
elimizde kalan "mevzilerin" neler olduğuna bakacak olursak, bunlardan
birinin de dilimiz olduğu apaçık değil midir ?.
Bu konuda en küçük bir ihtiyatsızlığı yapmak bir gaflet olmayacak mıdır ?.
Hemen "mücadele için daha donanımlı olmak, yani, "lisan bilgisi de"gerekir"
denilebilir. Kesinlikle doğrudur.Ama bunun yolu "yabancı dilde eğitim tarzındaki
"psikolojik savaş" içinde bulunduğu hangimiz tarafından inkar edilebilir?.
Bunun daha çok süreceği de kaçınılmaz bir olgu değil midir ?. O zaman
elimizde kalan "mevzilerin" neler olduğuna bakacak olursak, bunlardan
birinin de dilimiz olduğu apaçık değil midir ?.
Bu konuda en küçük bir ihtiyatsızlığı yapmak bir gaflet olmayacak mıdır ?.
Hemen "mücadele için daha donanımlı olmak, yani, "lisan bilgisi de"gerekir"
denilebilir. Kesinlikle doğrudur.Ama bunun yolu "yabancı dilde eğitim tarzındaki
teslimiyetçilik midir"?.
Neredeyse sadece sömürge ülkelerinde olan bu uygulamanın gelişmiş
kişilikli ülkelerde neden dolayı olmadığını niçin araştırmıyoruz?. Bu uygulama
Batıya bu kadar endeksli Yunanistan'da bile yok.
"Bilim ve Tekniğe evet, ama Japon kültürü içinde" demiş olan
Japonya'da,"atom", "elektrik" gibi kelimelerin bile Japonca karşılıkları
kullanılıyor.
Yok mu bir sebebi bunun ?.
Acaba, lisan öğrenimi için gelişmiş metot ve olanakların bugünkü seviyesi
göz ardı edilmiyor mu da illaki İngilizce eğitimde ısrar ediliyor ?.
Üstelik, Türkçenin İngilizce dahil hemen bütün lisanlardan daha sağlam bir
matematiksel yapısı ve kendini geliştirme özelliği varken en azından
İTÜ' de "attan inip eşeğe" binmek gibi bir garabete imza atılmayacak mıdır?.
Örneğin,"Bil" kökünden türeyen bilgi, bilge, bilgin, bilim, bilinç,
bilgisayar, bilişim tarzındaki üretmeler hayran olduğumuz İngilizcede
yapılamazken.
Bu söylediklerimin, kendi kendini öven bir şovenlik olduğunu iddia
edecekler olabilir. Evet olabilir. Ama değilse?!, diyerek konuyu biraz daha
araştırmağa değmez mi?.
Ne dersiniz?.
Ben şahsen bu dil konusunu daha da araştıracağım.
Selam ve Sevgilerimle,
Neredeyse sadece sömürge ülkelerinde olan bu uygulamanın gelişmiş
kişilikli ülkelerde neden dolayı olmadığını niçin araştırmıyoruz?. Bu uygulama
Batıya bu kadar endeksli Yunanistan'da bile yok.
"Bilim ve Tekniğe evet, ama Japon kültürü içinde" demiş olan
Japonya'da,"atom", "elektrik" gibi kelimelerin bile Japonca karşılıkları
kullanılıyor.
Yok mu bir sebebi bunun ?.
Acaba, lisan öğrenimi için gelişmiş metot ve olanakların bugünkü seviyesi
göz ardı edilmiyor mu da illaki İngilizce eğitimde ısrar ediliyor ?.
Üstelik, Türkçenin İngilizce dahil hemen bütün lisanlardan daha sağlam bir
matematiksel yapısı ve kendini geliştirme özelliği varken en azından
İTÜ' de "attan inip eşeğe" binmek gibi bir garabete imza atılmayacak mıdır?.
Örneğin,"Bil" kökünden türeyen bilgi, bilge, bilgin, bilim, bilinç,
bilgisayar, bilişim tarzındaki üretmeler hayran olduğumuz İngilizcede
yapılamazken.
Bu söylediklerimin, kendi kendini öven bir şovenlik olduğunu iddia
edecekler olabilir. Evet olabilir. Ama değilse?!, diyerek konuyu biraz daha
araştırmağa değmez mi?.
Ne dersiniz?.
Ben şahsen bu dil konusunu daha da araştıracağım.
Selam ve Sevgilerimle,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.